Cihat ŞENERÖSYM , 27 Mart 2011 tarihinde yapılacak olan 2011-YGS için iki önemli açıklama yaptı. Bunlardan ilki sınava girecek aday sayıları ile ilgili. YGS’ye girmek istediğini bildiren aday sayısı 1 milyon 648 bin 229 olarak açıklandı. Bu adayların bir kısmı bu sınavın koyduğu barajı geçerek daha sonra yapılacak LYS ‘ye katılacaklar. Eğer orada da yeterince puan alabilirlerse ve uygun bir tercih listesi yaparlarsa ÖSYM tarafından üniversitelere yerleştirilecekler ve adaylıkları son bulacak. Bütün bunlardan sonra onlara aday denilmeyecek, üniversiteli denilecek. Ne yazık ki bir kısmı bu sınavlardan başarılı çıkamayacakları için bir sonraki seneye yine aday olarak başlayacaklar ve şartları bir kez daha zorlayacaklar.
Bu yıl sınava girmeden, kendilerine tanınan hakkı kullanarak üniversiteli olmak isteyen meslek liseli 63 bin 25 aday ise Sınavsız Geçiş için başvuru yaptı.Onlar kendi alanlarını devamı niteliğindeki Meslek Yüksek Okullarının ilgili bölümlerine , okul mezuniyet puanlarına bakılarak yerleştirilecekler. Bu olanak onların ayrıca YGS’ye girmelerine engel değil. Yani bir meslek liseli aday hem sınavsız geçiş hakkını kullanabilir hem de YGS’ye girebilir. Ama bu adaylardan 63 bin 25 tanesi sınava girmeden doğrudan yerleştirilmeyi seçmiş durumda. Toplam olarak 1 milyon 711 bin 254 aday bu yıl Örenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi’ne (ÖSYS) başvuru yapmış oldu.
Bu noktada biraz durup bu sayıya bir yorum getirelim. Sayının azalacağına dair tahmin yapanlar vardı. Yanıldılar. Çünkü gençlerimiz yüksek öğretim olmadan insan kalitemizi yükseltmemizin zor olacağının bilincindeler artık. Tüm zorluklara rağmen bu mücadeleyi sürdürmek kararındalar. Şimdi onların bu talebine sağlıklı yanıtlar vermek gerekiyor. Onların bu kararına saygı duyarak onlara yeni olanaklar yaratmak gerekiyor.
Onların geleceğe ait beklentilerine, ülkemizin imkanları ölçüsünde cevaplar bulmak gerekiyor. Onları üzmeden ve geleceğe dair hayallerine ve planlarına engel olmadan sağlıklı çözümler bulmak gerekiyor.
ÖSYM tarafından yapılan açıklamada bence çok önemli bir alt başlık vardı. Buraya aynen aktaralım; “Adaylara Sınava Giriş Belgesi gönderilmeyecek, adaylar sınav yeri bilgilerini sınav binalarına atamaları tamamlandıktan sonra ÖSYM’nin
http://ais.osym.gov.tr internet adresinden T.C. Kimlik Numaraları ve şifreleri ile edinebileceklerdir.” Yani , sevgili aday kardeşim, postacının sana giriş belgesi getirmesini beklemeyeceksin artık. Gelişmeleri izleyeceksin, duyargaların açık olacak, iletişimi kesmeyeceksin. Bu sözünü ettiğim açıklamanın tarihi 20 Ocak 2011’dir. Aynı açıklamada; “Sınavların güvenliğine ilişkin alınan tüm güvenlik önlemleri bu sınavda da uygulanacaktır.” deniliyor. Daha çok zaman var dememelisin. Evet daha iki ay var ama yapılacak da çok iş var. Başvuruların yapılması ve arkasından aday sayılarının açıklanması sanıyorum işin ciddiye alınması açısından yararlı olmuştur. İşin artık şakası kalmadı. Sınav geliyor. Sen de üzerine düşeni yapmalısın. Geç kalmış sayılmazsın. Sıkı bir tempo yakalayabilirsen işi çözersin. Yeter ki kararını ver ve başla. Zararın neresinden dönülürse kardır.
Sevgili aday kardeşim, ben sana güveniyorum. Eminim ki annen, baban, sevdiklerin, büyüklerinin tümü hatta senden küçük kardeşlerin de sana güveniyordur. Sen de kendine, bizim sana güvendiğimiz kadar güvenirsen yolun çoğunu aşarız. Bu iş biraz sabır, biraz kararlılık, biraz inat ve biraz da akıl işidir. Bunların tümü sende olan özellikler zaten. Geriye biraz da çalışmak kalıyor. Onu da halletmek sana düşüyor. Ha gayret.