Anne-babalar, çocuklarının isteklerini yerine getirmesini, söz dinlemesini, akıllı uslu olmasını istiyor.
İtaatkar çocuklar aferin alıyor, söz dinlemeyen, her işi kendi bildiği gibi yapmaya çalışan çocuklar yaramaz ilan ediliyor. Çocuğun söz dinlemesi, hayır demekten çekinmesi, istemediği halde büyüklerinin isteklerini yerine getirmek zorunda olduğunu kabul etmesi, onu her türlü istismar edilmeye açık, zayıf bir kişilik sahibi yapar mı? Soruyu yönelttiğimiz uzman psikolog Ferhat Çelik`e göre, küçük yaştan itibaren fikri sorulan, tercihlerine saygı duyulan, hayır ve evet cevaplarına itibar edilen ve yeri geldiğinde kararının bedelini ödemeyi öğrenen bireyler, güçlü bir kişilik sahibi olarak yetişiyor. Ferhat Çelik, `Hayır kelimesini makul ve mantıklı kullanmayı bilen bir kişi, en korkunç yerde de yaşasa kendini istismar ettirmekten korur.` diyor. Çocuklara nerede `hayır`, nerede `evet` diyeceğini ve bu kararının sorumluluğunu taşıması gerektiğini öğretmek de yine ebeveynlere düşüyor. Öğretmenin en etkili yolu ise anne-babaların model olacak davranışlar sergilemeleri.
Anne-babalar genel olarak çocukların isteklerine kolay yoldan `hayır` deyip kurtulmaya çalışıyor. İkna sürecine giren çocuk da farklı yollar deneyip zorlamaya başlıyor. Cevap, bu sefer `evet`e dönüyor. Çocuk, ailenin tutarsız, dönebilen kararlarından `zorlarsam ikna ederim` mesajını alıyor ve buna alışıyor. Ferhat Çelik ise çocuk yetiştirmede çok önemli bir ilkenin uygulanmasını öneriyor: Çocuğun isteklerine karşı düşünmeden evet veya hayır demeyin. Kararınızı hemen vermek zorunda değilsiniz. Düşünmek için süre isteyin. Makul açıklamalarla yaptığı işin muhtemel sonuçlarını anlatarak kararınızı iletin. Olumsuz sonuçlarla karşılaştığında bunu yaşamasına fırsat verin.
Örneğin, evinize yeni boya yaptırıyorsunuz ve ergenlik çağındaki çocuğunuza odasını ne renk istediğini sordunuz. Mobilyasına uymayan, uzun süre kullanılamayacak zor bir renk söyledi. Öncelikle ona seçiminden dolayı pişman olabileceğini, birkaç ay sonra bıktığı zaman yeni boya yaptıramayacağınızı anlatın. Israr ediyorsa isteğini yerine getirin ancak 6 ay sonra `bu renkten sıkıldım` dediği zaman `hayır, biz evimizi üç senede bir boyatıyoruz, beklemelisin` deyip kararınızı uygulayın. Mesele, masraf veya zahmet değil, çocuğun kararının sonucunu görmesidir.
`Şunu yapmadın seni sevmiyorum, yaparsan seveceğim` tarzında yaklaşılan çocukta kendisinden istenen şeyleri yaparsa veya yapıyor gibi görünürse sevilen biri olacağı, dışlanmayacağı şeklinde bir algı yerleşiyor. Bu yüzden birisi bir şey istediğinde daha önce kararlarının sonuçları yaşatılmadığı için `hayır` diyemiyor. Toplumda `hayır` dersem dışlanırım korkusu olduğunu vurgulayan Ferhat Çelik, ergen gençlerin kötü alışkanlıkları bu yüzden edindiğini, genç kızların da bu şekilde istismar edildiğini söylüyor. Çelik şöyle konuşuyor: `Çocuğun astım bronşiti var ama arkadaşlarına hayır diyemediği için, gruptan ayrılmama adına sigara içiyor. Aksi halde dışlanıyor. Bu çocuğun hem arkadaş edinme konusunda eksikliği var hem de kendini ifade edemiyor. Özellikle kız çocukları cinselliği yaşamak istemediği halde `hayır` diyemediği için çok istismar ediliyor. Küçüklüğünden itibaren görüşlerine değer verilen, kararlarına saygı duyulan, verdiği kararların sonucunu yaşayan çocuk ise büyüdüğünde rastgele arkadaş, eş ve iş seçmiyor. `
Çocuklar, ailede makul davranış örneği görmeli
Uzman Psikolog Ferhat Çelik, çocuklara karşı yerinde kullanılan evet ve hayırların, isteklerine karşı sunulan alternatif çözümlerin onların kendilerini `değerli` hissetmesini sağladığını anlatıyor ve şu örneği veriyor: Küçük çocuğunuz duvarları çizme ihtiyacı hissediyor. Size göre makul değil ama o, zevk alıyor. Çizsin demek yanlış, çizmesin demek çocuğu anlamamaktır. Neden çizilmeyeceğini anlatmak yetmez. Ya duvarda küçük bir alanı ona tahsis edin ya da hazır aldığınız veya birlikte kasadan yaptığınız panoya büyük kağıtlar asın. O da burayı çizsin. Ergen çocuğunuz, doğum günü kutlaması için arkadaşının evine gitmek istediğinde hemen `hayır` demek yerine `bir düşünelim` denebilir. Anne-baba birlikte değerlendirip `Evet ancak, gittiğin evin adresini, telefonunu, annesinin babasının adını ve kaçta geleceğini bilmek istiyorum.` derseniz bu makul bir istektir. Çocuğunuz bunu anlar ve hakkını teslim eder. Cevabınız `hayır` olacaksa bunun da gerekçeleri anlatılır. Evet ve hayır net olduğu zaman çocuk ailesine göre şekillenir ve olmayacak isteklerle gelip zorlamaz. Çocuk, makul ve mantıklı davranış örneğini ve kendine değer verildiğini bunlardan alır. Ona değerli olduğunu ve sevginizi sadece sözlerinizle değil, yeri geldiğinde duygu ve düşüncelerini alarak gösterebilirsiniz.
Zaman