Prepositions
for : İçin
Örn: These flowers are for you (Bu güller senin için)
per
beside : Yanına, yanında
Örn : Come and sit beside me (Gel ve yanıma otur.)
accanto
ahead : İleride, önde
avanti
among : Arasında (Genelde ikiden fazla şeyin)
Not : amongst olarak da kullanılır.
Örn: I often feel nervous when I'm among strangers (Yabancıların arasındayken kendimi sinirli hissediyorum.)
fra di
before : Önce
Örn: You can call me any time before 10 o'clock (Beni saat 10'dan önce her hangi bir zamanda arayabilirsin.)
prima di
against :
1. Destek için birine yada birşeye yaslanmak yada dokunmak; dayalı
Örn: Put the cupboard over there against the wall (Dolabı şurada duvara dayalı koyun.
2. Birşeyin karşı yönünde, oyunda, yarışta, savaşta birinin yada birşeyin karşısında olmak, Biriyle aynı fikirde olmamak yada birini birşeyi desteklememek;Karşısında, karşı
Örn1: We had to cycle against the wind. (Rüzgara karşı bisiklet sürmek zorunda kaldık.)
Örn2: Galatasaray is playing against Fenerbahçe on Sunday. (Pazar günü Galatasaray Fenerbahçe'ye karşı oynuyor.)
Örn3 : Are you against the plan (Plana karşı mısın?
contro
over : üstünde, üstüne, üzerinde, üzerine (fakat temas olmadan)
Örn: There's a painting over the bookcase (Kitaplığın üstünde bir tablo var.)
sopra
under : Altında
Örn: Put the suitcase under the bed (Bavulu yatağın altına koy.)
sotto
with : ile
Örn: I live with my parents (Ailem ile yaşıyorum.)
con
without : -siz, olmadan
Örn: Ahmet drinks her coffee without milk
senza
across : karşısında, in öbür tarafına, öbür tarafa, karşıya
Örn1: He walked across the field (Tarlanın öbür tarafına yürüdü.) (Karşıdan karşıya anlamı vardır.)
Örn2: There's a bank just across the road. (Yolun tam karşısında bir banka var.)
attraverso
after : Sonra
Örn: Mehmet phoned after six o'clock. (Mehmet saat altıdan sonra telefon etti.)
dopo
during : Sırasında, boyunca (Genellikle zaman dilimleri için kullanılır.)
Örn: I was very ill during the night (Gece boyunca çok hastaydım.)
durante
except : Hariç
Örn: The museum is open every day except Mondays. (Müze Pazartesileri hariç her gün açıktır.)
eccetto
toward : -e doğru (towards olarak da kullanılır.)
Örn: I saw Ken walking towards the station. (Ken'i istasyona doğru yürürken gördüm.
verso
Not: Bir çok edatın genel olarak en çok kullanılan anlamları verilmiştir. Bazılarında ayrıntıya da girdim.