Hemen her ailede bazı çatışmalar, gerginlikler yaşanabilir. Bunlar normal olduğu gibi çocuğun psikolojisini de fazla örselemez. Fakat çatışmaların sık tekrarlanması ve eşlerin birbirini tehdit etmesi, çocuğun ruh dünyasında fırtınalar kopmasına sebep olur.
Huzurlu bir aile ortamında yaşamak, çocukların en önemli ihtiyaçlarından biridir. Özellikle kişilik yapısının şekillendiği "ilk çocukluk döneminde" çocuğun huzurlu bir aile ortamında bulunması psiko-sosyal gelişimi açısından büyük bir önem taşımaktadır. "Huzurlu aileden" kastımız ailedeki her ferdin kendisini değerli hissettiği, ailenin bir parçası olmaktan ötürü mutluluk duyduğu ve kendisini rahatlıkla ifade edebildiği ailelerdir.
Anne ile baba arasındaki kavgalar ailedeki huzura gölge düşürür. Hemen her ailede zaman zaman bazı çatışmalar-gerginlikler yaşanabilir. Bu tarz çatışmalar normal olduğu gibi çocuğun psikolojik durumunu da fazla örselememektedir. Fakat çatışmaların çok sık tekrarlanması ve eşlerin birbirlerini boşamakla veya öldürmekle tehdit etmesi çocuğun ruhsal dünyasında büyük fırtınalar koparmaktadır.
Aile içinde yaşanan büyük kavgaların çocuklar üzerindeki etkisini 3 başlık altında ele alabiliriz:
Çocuğun psiko-sosyal gelişimine etkisi: Özellikle "İlk çocukluk" döneminde çocuğun aile içindeki kavgalara sıkça şahit olması, çocukta birçok duygusal ve davranışsal problem oluşmaktadır. Bu çocuklar aile içindeki huzursuzluktan kaynaklanan "negatif enerjinin" etkisiyle zaman zaman anti-sosyal davranışlar sergileyebilirler. Bazen öfke nöbetleriyle, bazen de etrafındaki eşyaları kırıp-dökerek iç dünyalarında biriktirdikleri öfkeyi kusarlar.
Çocuğun okul başarısına olan etkisi: "Kavganın eksik olmadığı" aile ortamında yetişen çocuklar özellikle "yüksek dikkat gerektiren derslerde" istenilen başarıyı gösteremezler. Öğrenmeye karşı ilgisiz olan bu öğrenciler çoğu zaman okula gitmek istemezler. Sessiz ve içe dönüktürler. Ailesinde yaşanan bu problemlerden dolayı utanır ve sorunlarını kimseyle paylaşmak istemezler.
Çocuk ile ebeveyn arasındaki ilişkiye etkisi: Anne ile baba arasındaki şiddetli kavgalar, çocuğun zamanla onlardan soğumasına ve aile ortamında bulamadığı mutluluğu başka yerlerde aramasına sebep olabilir. Özellikle babanın anneye fiziksel şiddet uygulaması çocukta büyük bir korkuya yol açtığı gibi, çocuğun babasına karşı büyük bir öfke duymasına da sebep olmaktadır.
Ebeveynler nelere dikkat etmelidir?
Anne ve baba, çocuğun önünde kavga etmemelidir.
Aile içinde meydana gelen çatışmalarda "boşanma-ayrılma-terk etme" gibi ifadelerin yanı sıra, "öldürme-intihar etme" gibi tehditlerin de uluorta kullanılmaması gerekir. Bu ifadelerin sıkça kullanılması, çocuğun aile içindeki ufak sürtüşmelerde bile büyük bir kaygı yaşamasına sebep olacaktır.
Kavga sürecinde çocuğa "hakemlik" rolü verilmemelidir. Anne veya baba, çocuğu yanına çekmeye çalışmamalı ve taraf tutması için çocuğa baskı yapmamalıdır.
Anne ve babanın çatışma esnasında birbirlerine olan öfkesini çocuklara yansıtmaması, onları azarlamaması gerekir.
Anne ve baba arasındaki kavgada, büyükanne ve büyükbabanın taraf tutmaması ve çocuğa anne-babasını kötülememesi çok önemlidir. Bu tutarsız yaklaşım tarzı, aile içindeki huzursuzluğu artıracağı gibi çocuğun anne ve babasına karşı iyice soğumasına sebep olacaktır.