Erasmus Öğrenci Değişimi Programı

Erasmus mundus öğrenci değişimi adından da anlaşılacağı gibi avrupa ülkelerinde üniveriversiteler arası 1 veya 2 dönem yapılan öğrenci değiş tokuşudur. Bu programın temel amacı ulkeler arası kültür alışverişi yapılması ve öğrenmek istenilen dilin yerinde bizzat o dili kullanarak geliştirme olanağını sunmasıdır. Bu programa hak kazanabilmenin temel kriterleri ise;

1) Her fakultenin belirlemiş olduğu not ortalamasını yakalamak,
2) Gidilecek ülkenin veya üniversitenin öğretim diline yeterince hakim olduğunu ölçen bir dil sınavından asgari puan almak.
3) Fakulte hocalarından oluşan juri üyeleriyle bu program hakkında mulakata girmek.

Bu etaplar sonucunda uygun görülen öğrenciler burslu veya burssuz olarak bu program çerçevesinde tercih yapmış olduğu anlaşmalı bir üniversiteye gitmeye hak kazanır.

Birçok öğrencinin üniversite yıllarında hayallerini süsleyen erasmus degişim programı bazen davulun sesi uzaktan hoş gelir deyimi ile özleşen bir hale gelebilir tıpkı bana olduğu gibi. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki eğer ben öyle bürokratik işlerle uğraşamam fazla da koşturmam diyosanız baştan vazgeçseniz iyi olur. Benim enfazla şikayetçi olduğum konu budur;lise diplomasının yabancı dile çevirilmesinden tutun doğum belgesi,üniversite kabul belgesinden CV'ye kadar bir çok belge sizden istenilir. Bunun yanı sıra gideceğiniz ülkeye göre(benim Fransa idi)vize işlemlerinin normal prosedürleri sizi yıldırabilir. Üstelik vize randevusunu da kaçırmışsanız hayatınızdan bezdirebilir: konsolosluğun otuzuncu defa arayışımda ancak cevap vermesi(vize randevusu kaçırıldığı zaman oumlu karşılanmıyosunuz),bunun üzerine ikinci otuzuncu arayışımda telefonun yüzüme kapatılması,üçüncü otuzuncu arayışımda ise tehditvari bir şekilde konsolosluktan randevu alabilmem vb örnekler. Yiğidi öldür hakkını yeme diyen atalarımıza uyarsak vize randevusu sırasında konsolosluğun işlemleri çabuk bir şekilde sorun çıkarmadan halletmesi ise birçok sıkıntı arasında çölde susuz kalmış birisinin bir bardak soğuk su içmesi kadar rahatlatmıştı.

Erasmus programına katılmayı düşünen arkadaşlara ilk tavsiyem(bu benim yaşadığım temel sıkıntılardan biridir)büyük şehirleri seçmemeleri olacaktır. Benim seçtiğim şehir Paris aşırı pahalı(dünyanın pahalılık bakımından sayılı şehirlerinden biri),kiraların pahalı olmasının yanı sıra kiralanacak ev bulmakta çok zor, aşırı kalabalık,kirli.vs. Gidilecek olan şehrin özelliklerini iyi bilmek ve ona göre önlemini almak gerekir. Üniversite olarak ise genellikle büyük şehirlerin üniversitelerinde erasmus havası pek bulunmadığı gibi çevre edinme olanağınız da cok az oluyor(öğrencilerin ekonomik nedenlerden dolayı koşuşturması bunun başlıca nedenidir). Sınavlar konusunda hocaların esnek davranmalarından dolayı pek sorun yaşanmasa da ben kendi adıma ve bir çok arkadaşım adına konuşursam hocaların derste hızlı konuşmasından ve dersi işleyiş biçimden dolayı(Türkiye'de görülen metottan çok farklı bir metotta) zorluklar yaşanıldığa şahit oldum.

Biraz önce bahsettiğim gibi gidilecek ülkeye ve şehire göre önceden bellirli bir miktar sizin geçiminizi saglayacak kadar para bulundursanız iyi olur, çünkü bursların hesaplara yatırılması bıraz gecikebilir. Üstelik hiç bilmediğniz(en azından bir çoğunun bilmediği gibi)hesapta olmayan masraflar çıkabilir; sağlık sigortası bunlardan ilk akla gelen ve öğrencinin kısmı felç geçirmesine neden olan bir örnektir .Bu sağlık sigortası, bankadan alınan çekin(çünkü bu ecnebi ülkelerde peşin para pek az yerde kullanılmaktadır) masraflarıyla bırlikte tam olarak 204 euro 50 sentime mal olmaktadır. İşin insanı rahatsız eden kısmı bu sigortayı yaptırmadan okula kayıt olunamamasıdır. Avrupa eski avrupa değil artık,dışarıdan bakıldığı gibi cennet değildir orası aksine kapitalizmin yuvasıdır. Neyse bu konuya girersek işin içinden çıkamayız. Burs konusuna devam edersek türkiyede ziraat bankasından bir hesap açarsınız ve ilk etapta bursun yüzde sekseni hesabınıza yatar. Yalnız gitmeden önce bir yakınınıza vekalet bıraksanız iyi olur çünkü yurtdışından hesap işleriyle uğraşmak sıkıntı verebilir. Verdiğiniz vekaletle hesabınıza yatırılan para çekilir ve sizin orda açtığınız hesabınıza para yatırılır, en kolay yol budur. Daha sonra oradaki derslerinizin belli bir kısmını geçtiğiniz takdirde kalan bursunuzun yüzde yirmisini okulunuza döndüğünüzde alabilirsiniz.

Erasmus programının bana göre en iyi yanı yabancı dilinizi geliştirmesidir, tabiki bulunduğunuz ortamda ana dilinizi konuşan yoksa. Genelde erasmus öğrencileri aynı ülkeden insanlarla beraber zaman geçirdikleri için(özellike Türkler) yabancı dillerini pek geliştirmezler. Şu zorluğu da belirtmek isterim ki,aksanı farklı olan veya hızlı konuşan(Türkiye'de özellikle karadenizliler ve egelilerde olduğu gibi)insanlarla karşılaşılacaktır, fakat anlamıyorum diye üzülmenize gerek yok, bir süre sonra istemeseniz de alışacaksınız. Yabancı dilin öğreniminde en çok karşılaşılan zorluklardan birisi pratik eksikliğidir. Ya yeterince konuşamazsınız ya da yeterince bir şeyler dinlemezsiniz ve böylece eksik kısımlar her zaman oluşacaktır. Fakat bir dili en iyi öğrenmenin yolu o dilin konuşulduğu bir ülkede yaşamaktır, bu şekilde o dili konuşan insanların düşünce yapısını da öğrenmiş olursunuz.

Deneyim bazen zararlı sonuçlar herzaman iyidir. Bir daha erasmus programına katılma şansım olsa belirtiğim gibi küçük bir şehir seçerek,gitmeden önce kalacağım yeri ayarlar ve yanıma 2 3 ay beni geçindirecek parayı da alarak çıkardım yollara. Avrupa da gezip tozacağım diyosanız oturum belgesini gidecğiniz ülkeden aldıktan sonra netten bulacağınız covoiturage(birlikte gitme) arabalar ile seyahatler yaparsınız. Şimdiden erasmus öğrencilerine kolaylıklar dilerim.